Millet İttifakı liderleri Ankara’da

Seçime iki gün kala Millet İttifakı liderleri Başkent Ankara’da halkla bir araya geldi.

Millet İttifakı’nı oluşturan altı partinin lideri Temel Karamollaoğlu, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Gültekin Uysal, Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Tandoğan Meydanı’nı yağmurlu havaya rağmen tıklım tıklım dolduran Ankaralılara seslendi.

“ANKARA’DA AYRIŞTIRICI SİYASET ORTADAN KALKTI”

Tarihi buluşmanın ev sahibi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve eşi Nursen Yavaş, torunları ile birlikte kalp yaparak Ankaralıları selamladı.

Konuşmasına 2019 yılında gerçekleşen yerel seçimler öncesi yaşananları hatırlatarak başlayan Mansur Yavaş, “Anketlerde geri kaldıklarını görünce her türlü iftirayı attılar. ‘Yardımları kesecekler, işçileri çıkaracaklar, PKK’lılar su sayaçlarını okuyacak’ dediler. Ankara halkı bunlara inanmadı ve artık Ankara’da fitne siyaseti, ayrıştırıcı siyaset ortadan kalktı” dedi.

“ANKARA HALKI BELEDİYECİLİĞİN NE OLDUĞUNU GÖRDÜ”

Ankara’da değişen sosyal yardım anlayışından ve vatandaşa yapılan desteklerden de bahseden Yavaş, “Bu insanlar 25 yıl aynı yönetimi görünce bir başkasına kulak vermedi ama 25 yıl sonra bir deneme yaptı ve Ankara halkı belediyeciliğin ne olduğunu gördü. Artık ihaleler açık şeffaf, israf yapılmıyor. Ankara halkının alın teriyle kazanıp bize ödediği paralar çöp projelere yatırılmıyor artık. Sosyal destek anlayışının nasıl değiştiğini gördünüz. Bir elin verdiğini diğer el görmüyor artık. Koli koli paket dağıtılırken şimdi kartlarına para yatırılıyor ve istedikleri yerden gerçek ihtiyaçlarını alıyorlar. 2019 yılındaki iftiralara inansalardı insanlar, onlara aldansaydı Ankara’da bunların hiçbirisi olmayacaktı” diye konuştu.

“TÜRKİYE KARARINI VERDİ”

2019 seçimlerinde yaşananları da hatırlatan Yavaş, şöyle konuştu:

“Bunlar seçimi kazanırsa devletin bekası tehlikeye girer’ dediler. Öyle bir şey olmadı. T.C. tabelalarını, andımızı kaldırdılar. Biz geldik, kazanır kazanmaz T.C. tabelalarını layık oldukları yere astık. İstanbul seçimlerinde baktılar ki Millet İttifakı belediyelerinde ayrımcılık yok. Başka yola başvurdular. Başladılar önce ‘Ümmet elden gider, Mekke düşer, oy vermeyin’ dediler. İstanbul halkı kararlıydı. Elinden alınan iradenin gasp edilmesine karşı durdu. Bu sefer de yedek güçlere başvurdular. Osman Öcalan'ı televizyonlara çıkardılar. Bebek katilinin mektubunu televizyonda okuttular. Denize düşen yılana sarılır derler ya… İktidarda kalmak için ‘gerekirse papaz cübbesi giyerim’ diyenler bunlar değil mi? Bunlar mevsimlik milliyetçi. Duruma göre şekil alırlar. Bunlara inanmıyoruz artık. İyi bir Müslümanın ağzından bal damlar, yalan söylemez. Bugün cuma, acaba o sahte broşürleri yapanlar camide ne diye dua ettiler? Müslüman adam olmayan videoları değiştirip halkı kandırır mı?”

14 Mayıs’tan sonra hiç kimsenin yaşam tarzına karışılmayacağının sözünü veren Yavaş, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Türkiye kararını verdi. İnsanlar kararlı ve artık bu laflara kulak asmıyorlar. Binlerce, milyonlarca genç artık hakkını almak için meydanlara çıkmış ve hakkını alacak. Ayın 15’inden sonra kimsenin kıyafetine, yediğine, içtiğine karışmayan herkesi bu konuda özgür kılan bir yönetim geliyor. Türkiye’deki bu ayrıştırıcı dil bitecek. Şimdi de tehdit etmeye başladılar. Korkmuyoruz. İrademize sonuna kadar sahip çıkacağız. Milletin iradesi üstünde hiçbir güç yoktur. Birinci turda bitiriyoruz, söz mü? Ben biteceğinden eminim. Güzel ülkemizin tamamına bahar gelecek ve her şey çok güzel olacak. Cumhuriyetin Başkentinde 13. Cumhurbaşkanımızı Kızılay'da karşılayıp Çankaya köşküne, Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğuna oturtacağız."

BABACAN: “KOLLARI SIVAYIP BERABERCE YÖNETECEĞİZ”

Yavaş’ın ardından sahneye çıkan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise “Üç aydır iktidarın görmezden geldiği bir gündem var. Ülkemizin en can alıcı gündemi… 6 Şubat depremlerinden bu yana 3 ay 6 gün geçti. Daha gün doğmadan ülkemizin her yerine ateş düştü. O evler, o günden beri yanıyor. O evlerde yüzler gülmüyor, biliyorum. Sayılarla söyleyince sanki anlamını yitiriyor ama resmi sayılara göre on binlerce insanımızı kaybettik. Her can birinin annesi, babası, kardeşi, oğlu, yeğeni, kuzeni, dedesi... Pazar günü sıradan bir seçim değil aslında referandum. Önünüzde iki tercih olacak. Pazar günü pusulayı önünüze aldığınızda iki seçenekten hangisini tercih edeceksiniz? Otoriterlik mi demokrasi mi? Keyfilik mi hukuk mu? Baskı mı özgürlük mü? Tek akıl mı ortak akıl mı? Korku mu umut mu? Öfke mi sevgi mi? Kavga mı barış mı? Yoksulluk mu zenginlik mi? Kara kış mı bahar mı? Birinci pusulada Sayın Kılıçdaroğlu'nun altına evet mührünü basacağız. İkinci pusulada da CHP logosunun altında DEVA için, Saadet için, Gelecek için, Demokrat Parti için CHP diyeceğiz ve hep beraber kazanacağız. Seçimden sonra kolları sıvayıp beraberce yöneteceğiz. Biz gücünü halkını yaşatmaktan alan devleti hep beraber el ele inşa edeceğiz” diye konuştu.

AKŞENER: “TARİH YAZILDIĞI BİR AKŞAM OLACAK”

Sahneye partisinin kurucularından görme engelli Güneydoğu Gazisi Hüseyin Özlük ile çıkan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, konuşmasının başında sözü Özlük’e bıraktı.

Özlük’ün konuşmasının ardından alandaki coşkulu kalabalığa seslenen Akşener, “Bugün yanımda 1993 senesinde Şırnak kırsalında bir roket saldırısında gözlerini kaybetmiş, 1994 yılından beri beraber yol arkadaşlığı yaptığımız bir gazimiz var. Parti kurucumuz Hüseyin Özlük kardeşim. Çok ağır hakaretler edildi bize. Bu milletin asil evlatları her türlü hakareti, iftirayı siz de gördünüz biz de gördük. Ama bugün gördüm ki Recep Bey vedalaşıyor. 13. Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu olacak. Recep Bey ve arkadaşlarını da emekli edeceğiz. Her bir genç, kadın kardeşim mutlaka sandığa giderek 1 oy Kemal'e 1 oy Meral'e verecek. İnşallah 14 Mayıs akşamı 13. Cumhurbaşkanımızla birlikte Türkiye'nin nefes aldığı, hukukun üstünlüğünün kabul edildiği, hak hukuk adaletin tesis edildiği ve tarih yazıldığı bir akşam olacak” dedi.

KARAMOLLAOĞLU: “TEK ADAM DÖNEMİ BİTECEK”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da, “Pazar günü yapılacak seçimlerin ülkemiz ve insanlarımız için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. Bir devrim yaşayacağız diye ümit ediyorum. Sandıkta manevi bir patlama olacak. Tek adam dönemi bitecek. 21 yıldır makamını işgal ediyor ama problemlere çözüm üretemiyor, patinaj yapıyor. Değişikliğe ihtiyacımız var. İnsanlara hakaret ederek, insanlara küfürle itham ederek, insanları yanlış yönlendirerek Türkiye'ye huzur barış gelmez. Önce lisanına, davranışına sahip olacaksın. Hak hukuk nedir bileceksin ama önce sen uyacaksın. Kemal Bey cumhurbaşkanımız olacak. Tüm meseleleri beraber görüşüp bu memleketi ayağa kaldıracağız” ifadelerini kullandı.

İMAMOĞLU: “ÜLKEYE HEP BİRLİKTE KARDEŞLİK GETİRECEĞİZ”

“Merhaba güzel Ankara, harikasın. Rekor kırdı Ankara bu akşam. Mansur başkanımın evi ne güzel” diyerek sözlerine başlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da şunları kaydetti:

“Pazar günü milletçe demokrasi bayramı kutlayacağız. Son yıllarda Ankara'nın ışığını kısmak isteyenler oldu. O milletin Meclisi'ni yok sayıp, devleti tek bir şahsa, bir saraya bağlamak isteyenler oldu. Vatandaşa kendi kişisel iktidarlarını dayatmak isteyenler oldu. Cumhuriyetin Başkentini parsel parsel satmaya kalkanlar oldu. Bu pazar Ankara'nın sandıklarında baharlar açacak. Demokrasi, özgürlük, adalet çiçekleri açacak. Bir avuç insan dışında kimsenin kaybetmediği bir seçim bu. Bugünün işini yarına bırakmayacağız. Hep birlikte ilk turda bitireceğiz. İşimiz var işimiz, çok çalışacağız. Hala iftira atan bir akıl var. Hala kişilerin ailesini sürece katan bir akıl var. Oy için her yol mubahtır diyen bir akıl var. Bu millet senden korkar mı ya? Korkmaz. Bu millet bir tek Allah'tan korkar, başka kimseden korkmaz. Neymiş efendim, atı alan Üsküdar'ı geçermiş. O iş bitti bitti. Üsküdar da bizim at da bizim!”

UYSAL: “DEMOKRASİNİN EN ZOR DRAMIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

İmamoğlu’nun ardından kürsüye çıkan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ise “Saraylar saltanatlar çöker, kan susar bir gün. Zulüm biter, menekşeler de açılır üstümüzde, leylaklar da güler. Bugünlerden geriye bir yarına gidenler kalır bir de yarınlar için direnenler kalır. Ankara bir yeni dönemi açmaya hazır mı? Bir yeni dönemi açıyoruz. Belki de demokrasinin en zor dramıyla karşı karşıyayız. Birileri milletin önüne duvarlar örmeye çalışıyor. Ama nafile çabalar. 2019 yerel seçimlerinde yağma düzenini kaldırdınız. Asıl şimdi büyük bir vazife var. Türkiye'nin üzerinde bu yağma hareketini bu kravatlı soygunu Ankara'mız bitirmeye hazır mı?" dedi.

DAVUTOĞLU: “BÜTÜN ÖZGÜRLÜKLER KORUNACAK”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da şu açıklamalarda bulundu:

“Demokrasi şölenine 2 gün kaldı. 6 genel başkan olarak size mesaj veriyoruz. Başta 13. Cumhurbaşkanımız Kılıçdaroğlu olmak üzere hepimiz toplumsal barış mesajı veriyoruz. Biz o kara kıştan bu ülkeyi çıkarıp yeni baharlara taşıyacağız. Pazar günü yeni bir bahara merhaba demeye hazır mısın Ankara? Söyleyecek sözleri kalmadı. 14 Mayıs'ta yabancı istilacılara teslim etmeyeceklermiş. Biz bu ülkede nefes alıp verdikçe yabancı istilacılar bu ülkeye gelemeyecek. Yeni bir baharda onurlu bir Türkiye'yi birlikte inşa edeceğiz. Onlar iktidarı kaybederlerse ülkeye terör gelecekmiş. İşte buradan söylüyoruz. Bu ülkenin dağlarını, ovalarını hep beraber şenlendireceğiz. Bütün özgürlükler korunacak yasaklar kalkacak. Susmayacağız, durmayacağız izin otoriter yolsuzluk düzeninizle mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu millet ve demokrasimiz sahipsiz değil. Kutuplaşma gidecek, kucaklaşma gelecek. Hak hukuk adalet gelecek. Temiz siyaset gelecek. Milletin iktidarı gelecek.”

 

KILIÇDAROĞLU: “BÜTÜN TÜRKİYE’Yİ MUSTAFA KEMAL’İN TÜRKİYE’Sİ YAPACAĞIZ”

Son olarak sahneye çıkan Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

“Hazır mıyız? Değişime hazır mısınız? Bu ülkeye demokrasi getirmeye hazır mısınız? Söz veriyorum ben de hazırım. Bu ülkenin insanı için çalışacağım. Demokrasiyi getireceğiz. Ülkemizi tüm dünyaya demokrasiyi demokratik yollarla getiren ülke olarak tanıtacağız. Bu ülkenin gençleri ve kadınları otoriter yönetimi demokratik yollarla değiştirecekler. Bütün sandıklarda temsilcilerimiz var. Bahar havası içinde sandığa gidin. Şenlik havası olsun Türkiye'de. Gülerek gittik, oyumuzu kullandık ve Türkiye'ye demokrasiyi getirdik diyeceksiniz. Söz mü? Sinan Ateş'in katillerini bulup kulaklarından yakalayıp adalete teslim edeceğim. Benim saraylarda oturma alışkanlığım yok. Size söz veriyorum. Bütün Türkiye’yi Mustafa Kemal’in Türkiye’si yapacağız Şarkılarla türkülerle beraber Gazi Mustafa Kemal'in Çankaya Köşkü’ne gideceğiz. Sizin için mücadele edeceğim. Saraylara değil bu ülkenin sorunlarına talibim. Bu ülkede haramilere yer yok. Kökünü kazıyacağım tamamının. Her şey çok güzel olacak.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri